12 Ocak 2009 Pazartesi

Tarım ve Dünya

İŞ DÜNYASINI NELER BEKLİYOR?

Dünya’dan
Ekonomist Roubini’ye göre Çin’in büyüme hızı 2009’da %7’ye gerileyecek. Bu durum Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerini ciddi şekilde etkileyecek.

Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan “İklim değişiklikleri ve Su” konulu rapora göre, 2025 yılında 50 ülke su sıkıntısı yaşayacak; 2050 yılında dünyada 2 milyar insan sudan yoksun kalacak; 30 yıl sonra da 3 milyar insan kullanılabilir su kaynaklarını kaybedecek. Su kaybının durdurulması için yılda 50 milyar dolarlık bir kaynak gerekiyor.

Otomotiv sektörü Avrupa’yı terkederek, yatırımlarını Doğru Avrupa ve Asya’ya kaydırıyor. Rusya’nın enerjiden sağlanan kaynağı, altyapıya aktardığı ölçüde otomotive talebinin süreceği düşünülüyor.

Kapalı alanlarda (sera) yapılan tarım faaliyetleri yerini inşası ucuz ve işleyiş biçimi güvenli, şehit içinde bulunan ve yukarıya doğru onlarca kattan oluşan dikey tarım alanlarına bırakabilir. Böylece 50 000 kişiyi besleyecek bir çiftlik, bir apartman binasına sıkıştırılabilecek. Yedinci katta pirinç, onikinci katta buğday yetiştirilebilecek.

İngiltere’deki Kimya Endüstrisi Derneği’nin dergisinde organik ürünlerin daha sağlıklı olduğuna dair kanıt bulunamadığı yazıldı. İngiltere’de tüketiciler organik ürünlere yüksek meblağlar ödemekten vazgeçebilirler.

İngiliz basınına göre Petrol zengini Arap ülkeleri, kendi gıda güvenliklerini sağlamak üzere, Pakistan ve Sudan gibi yoksul ama tarımsal potansiyeli yüksek ülkelerin topraklarını satın alma ya da kontrat yoluyla kiralıyorlar.

Küresel ısınma balıkçılık sektörünü vuruyor. Sıcak su türleri artıyor, soğuk su türleri sabit kalıyor. El Nino gibi olağanüstü hava olaylarının sayısı artıyor. Okyanuslardaki tuzluluk oranı artıyor.

Dünyanın değişik ekonomi dergilerinin hazırladığı servet listelerine bakılırsa lüks yatları alabilecek 90.000 kişi (300 milyar dolar) bulunuyor. Ancak bu 90.000 kişinin sadece 3500’ünde süper lüks yat var. Bu durum pazarın büyüklüğünü gösteriyor.

Amerika’da arıların azalmasıyla birlikte gıda fiyatlarının yükselmesi bekleniyor. Arı besicileri kolonilerini kaybetmeye devam ediyorlar.

Gıda fiyatlarındaki artışlar, tarıma elverişli alanların azalması, toprağın kendisinden beklentileri artırıyor. 15 cm’lik bir toprağın yeniden oluşması için onbinlerce yıl gerekiyor. Bilimadamları toprağın kendisini yenilemesi için gerekli bu süreyi hızlandırmak ve bazı endüstriyel atıkları pozitif yönde kullanmak suretiyle toprağın yapısını daha verimli hale getirmeye çalışıyorlar.
Ekolojik ambalaj, geleceğin ürünü. Normal plastik ambalajların doğada çözünme süresi 400 yıl sürerken, ekolojik ambalajlar 14-18 ay gibi kısa bir süre içinde kontrollu olarak bio bozunup doğaya karışabiliyor.

Birleşmiş Milletlerin yayınlamış olduğu rapora göre bundan on yıl önce istihdam şampiyonu tarım sektörü idi. 2007 yılında ilk kez servis ektörü oldu. Tarım sektöründeki azalışın servis sektörüne kaydığı düşünülüyor.

Gıda’da gelecek olan krizin 13 ana sebebi olarak 1-enerji açığı ve fiyatlar, 2-biyoyakıtlar, 3-küresel ısınma, 4-tatlı su kıtlığı, 5-ekonomik kaos, 6-yükselen nüfus seviyesi, 7-kötü tarım politikaları, 8-toprağın bozulması, 9-bal arısı sorunu ve doğal polinatör kaybı, 10-tahıl çeşitlerinin azalması ve genetik kirlenme, 11-çiftçi kıtlığı, 12-balıktaki düşüş, 13-gıdaya yönelik genel bilgisizlik gösteriliyor.
Dünyada doğal kaynakların giderek azalması sonucu doğala özdeş aroma pazarının gelişmesi bekleniyor.

Toplum içinde yaşlı nüfus artmasıyla kalp damar hastalıkları ve sinir sistemi şikayetlerinin, stresin artmasıyla diyabet ilaçları ve antidepresanların artması bekleniyor. Elbette bu segmentlerdeki yükseliş sağlık hizmet kalitelerinin ve hasta farkındalıklarının artması ile doğru orantılı olacak.

Şu an için AB ülkelerinin toplam 56 milyon göçmen iş gücüne ihtiyaç duyduğu, bu ihtiyacı karşılamak için Afrikalı göçmen işçilerin AB'ye transferine ilişkin gizli bir proje yürütüldüğü, proje çerçevesinde Afrika ve Kuzey Afrika ülkelerine kayıt bürolarının açıldığı, bu “iş merkezleri”nden ilkinin Mali'de faaliyete başladığı, 2050 yılına kadar 50 milyon işçinin bu merkezler tarafından organize edilip Avrupa'ya transfer edileceği belirtiliyor.

Avrupa Birliği tarıma desteği azaltıyor. Avrupa Birliği (AB), milyarlarca euro tutarındaki tarım sübvansiyonlarının azaltılması konusunda bir reforma imza attı. 2003 yılından bu yana gerçekleştirilen en önemli ilerleme olduğu belirtilen reform kapsamında çiftçilere yapılan doğrudan yardımlar, 2012 yılına dek yüzde beş daha azaltılarak, toplam yüzde 10 oranında kesilmiş olacak.

Tarım ürünlerinde piyasaları takip etmek ve bu tahminlere göre pozisyon almak eskiye oranla daha zorlaşacak. Mevcut 2 ya da 3 bilinmeyenli denklemin yerini onlarca bilinmeyen alacak. Fiyatlara rekolte, iklim şartları, tüketim, enflasyon, arz ve talep, dövizdeki parite, spekülatörlerin yatırım eğilimleri vb. etki yapacak.

Norveç bilim ve teknoloji üniversitesi iktisat bölümünün (Hildegunn Ekroll Stokke) yaptığı bir araştırmaya göre çiftçilerin tarımsal ürünlerini alarak piyasaya süren süpermarketler, 2015’ten sonra yerel çiftçilerin haklarını daha çok koruyan hukuki sınırlamalarla karşılaşacaklar ve çiftçilerin karşısındaki güçlü pozisyonlarını yitirecekler.

Tarım, ormancılık ve balıkçılığın yönetiminde bugüne kadar uygulanan metodların dünyadaki biyolojik çeşitliliğin kaybolmasının esas nedeni olduğu düşünülüyor.

FAO’nun yayınladığı bir rapora göre 2030 yılında dünya nüfusu 9,3 trilyon olacak. Bu artış daha çok gelişmemiş ülkelerden kaynaklanacak. Ancak dünya açlığındaki azalma, az gelişmiş ülkelerdeki gıda tüketimindeki artıştan değil, bu ülkelerin tarımsal üretimlerindeki büyük artıştan kaynaklanacaktır. Açlık ve yoksulluk problemini çözecek gerçek anahtar, gelişmiş ülkelerdeki tarımın kararlı gelişimidir.

Amerikan Ulusal İstihbarat Konseyi'nin dünyamızın 2025 yılına dek olan geleceğini kapsayan bir öngörü raporu yayınlandı. Buna göre ABD dünyayı etkileyecek kararları artık tek başına alabilecek hegemonik güç olmaktan çıkacak. Çin ve Hindistan'ın rolü ise artacak. Dünya çok parçalı hale gelecek. Dünyadaki kıt kaynaklar üzerinde bu kaynakları kendisi için kullanma amaçlı çıkar kavgası artacak. Bu çıkar kavgasını denetlemekte, varolan uluslar arası kuruluşlar etkisiz kalacaklar.

IBM, gelecek 5 yılda insan hayatına girecek 5 yeniliği öngörüyor: 1- Herkesin gen haritası çıkarılmış olacak ve böylece kişiye özel beslenme, kişiye özel ilaçlar mümkün olacak. 2-Bilgisayarlarda, sesle tanıma-arama sistemleri başlayacak. 3- Herkesin dijital asistanı olacak. 4- Evinizin her odasındaki ekranlar, sürekli bizi tarayacak ve size yardımcı olacak. 5- Kaldırımlarda, evlerde kullanılan asfalt, boya ve diğer yalıtım malzemeleri güneş enerjisini hapsedip, elektrik üretebilecek.

Almanya uzun süre uzak kaldığı aktif dünya siyasetinde, varlığını tekrardan göstermek için adımlar atmaya başlıyor.

Türkiye’den
Türkiye Avrupa’nın en yaşlı traktörlerini kullanıyor. Türkiye’de 20 yaşın üzerinde 700 bin traktörün hurdaya çıkacak olması, uluslar arası traktör firmalarının rekabetini artırdı.

TUSIAD tarafından hazırlanan “Türkiye’de su yönetimi” başlıklı rapora göre ülkemiz 2030 yılında su fakiri olacak. Yılda kişi başına 1000 metre küpün altında su kullanan ülkeler su fakiri olarak adlandırılıyorlar.

Türkiye’deki zengin floristik özellikler (3500 endemik bitki), doğal kaynaklarını zamanla kaybetme aşamasına gelmiş gelişmiş ülkelerdeki ilaç sanayinin, koleksiyoncuların, kaçakçıların ve kozmetikçilerin ilgisini çekiyor. Bitkilerin kaçırılıp genleriyle oynanarak (tohumlarından yararlanma şansı da olmadan) tekrar bize satılması da tartışılması gereken başka bir konu.

Yeni bir sektör doğuyor: Anayurt güvenliği sektörü. ABD’de ortaya çıkmış olan ve ülke güvenliğine yönelik çözümler sektörleşme yolunda ilerliyor. Anayurt güvenliği sektörünün yakın zamanda 5 milyar dolarlık pasta yaratması bekleniyor, Türkiye’de halen 20 firma bu sektörde faaliyet gösteriyor. Savunma sanayi imalatçıları derneği sektörün STK’sı durumunda.

İnşaat sektörünün gelişimine paralel olarak geleceği parlak görünen yeni bir sektör var: Tesis ve Mülk Yönetimi. Middle East Strategy Advisor kuruluşunun araştırmasına göre Körfez bölgesinde 892 milyar dolarlık ve Türkiye’de 8 milyar dolarlık bir potansiyel var. Kanadalı uzman firmalar Türkiye’ye geldiler bile.

Dünyada enerjiyi en verimli kullanan ülkeler Japonya, Almanya ve Danimarka. Türkiye enerjiyi OECD ülkelerine göre 2 kat, Japonya’ya göre 4 kat daha verimsiz tüketerek, kriz senaryolarına her gün biraz daha yaklaşıyor. Enerji verimliliği ile binalarda % 20, ulaşımda % 15 tasarruf sağlanarak, yılda 6 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz ithalatı engellenebilir. Alınacak önlemler olarak yalıtımlı binalar, son teknoloji ampuller ve gereksiz trafik yoğunluğunun azaltılması, kayıp kaçakların azaltılması öneriliyor.

İlaç sektöründe en hızlı büyüyen segment dünyada tüketimi her yıl % 11, Avrupa’da % 15 ve Türkiye de % 12 artan kanser ilaçları. 2008 yılı sonunda Türkiye’de kullanılan kanser ilaçları tutarının 1 milyar dolara çıkması bekleniyor.

Gemi inşa sektöründe konteynır gemileri, kuru yük gemileri, kargo gemileri, çok maksatlı gemiler, teknolojisi yüksek gemiler gelecek vaadediyor.

Derleyen: Memet Özkan - www.danismend. com

Hiç yorum yok: