3 Ağustos 2008 Pazar

şizofren aşka mektup

“yalnızım..”
bunca acı tek bir söze nasıl sığabiliyordu..
aldım bu sözü dudaklarından..
saplayıp kalbimi onunla parçaladım..
o söz ki
rengi yarım kalmış aşkların tarifsiz esmerliğine kaçıyordu
o söz ki
sapladıkça kalbimin her parçasına yüzünü yeniden çiziyordu..
şimdi içimde binlerce yüz oldun..
şimdi içimde binlerce sen oldun..

yalnızsın…
bilsen ne kadar suçluyum bunun için..
bilsen ne kadar acı çekiyorum..
çünkü sevgim çekip alamıyor seni derin ıssızlığından..
oysa ben seni senden önce
gözlerindeki o ıssızlıktan dinledim
sözlerindende önce..
benimle ölmeye hazır sesinden bile önce..

yalnızsın..
bilsen ne kadar çaresizim
buna çare olamadığım için..

oysa en çok sende soluk alıp veriyorsun diye sevdim ben yaşamı..
yaşamın ona kendini eklediğin yerlerini sevdim en çok…
dokundukça çoğalttığın
sevdikçe çoğaldığın yerlerini..
bu şehirden her ayrılışında
arkanda bıraktıklarını topladım birer birer..
oturduğun çay bahçelerinden..
yürüdüğün sokaklardan..
ıslandığın yağmurun damlalarından
topladım seni…

vitrinlerde unuttuğun dalgınlığını..
hiç tanımadığım bir kızın
su yeşili gözlerinde bıraktığın mısralarını..
bir bunlara
bir de
her sevgilim deyişinde
içimde binlerce çiçek açtıran büyülü sesine sarılıp uyuyabildim
düşlerime dar gelen tek kişilik yatağımda..

soluğumu yalnızca senin için içimde saklıyorken düşlediğim yarınlara..
sen nasılda ben hissedemeden soluksuz kaldın..


~Cezmi Ersöz

1 yorum:

AsyLum dedi ki...

''içime gir ama sigaranı söndürme''