18 Ağustos 2008 Pazartesi

Acıklı bir manzara değil mi?





...


Hareketsiz durup kendime gelmeye çalışırken o soğuk el bileğimi kavradı, huysuzca salladı ve o çirkin sesi tekrar duydum:

"Kalk! Sana kalk demedim mi?"

"Kimsin sen?" diye sordum.

"Yaşadığım yerde adım yoktur." diye karşılık verdio ses kederle. "Ölümlüydüm, ama şimdi iblisim. Acımasızdım, ama şimdi merhametliyim. Titrediğimi hissediyorsun. Konuşurken dişlerim takırdıyor, ama gecenin -sonsuz gecenin soğuğundan değil. Bu korkunç, dayanılmaz bir şey. Sen nasıl rahat uyuyabiliyorsun? Oysa ızdırap çığlıkları yüzünden benim gözüme uyku girmiyor; dayanamıyorum bu görüntülere. Kalk haydi! Dışarı, geceye çıkalım. Sana mezarları göstereyim. Acıklı bir manzara değil mi? Bak!"

Baktım. Göremediğim ve hala bileğimi tutan kişi bütün mezarların kapaklarının açılmasını sağlamıştı. Her mezardan, çürümüş tüm cesetlerden hafif bir fosfor ışığı yayılıyordu. Böylece mezarların içini tamamen görebiliyordum. Solucanlarla birlikte keder ve sükunet içinde uyuyan o kefenli gövdeleri görüyordum. Ama ah! Gerçekten uyuyanlar öyle azdı ki. Milyonlarcası aslında uyumuyor, büyük bir çabayla kıpırdamaya çalışıyordu. Ortalığa genel ve acıklı bir huzursuzluk havası egemendi. O sayısız mezarın içinden, gömülenlerin giysilerinin iç karartıcı hışırtıları geliyordu. Sakince yatanlardan da birçoğunun mezara kaskatı konulduktan sonra, rahatsız pozisyonlarını az ya da çok değiştirmiş olduklarını gördüm. Bakarken o sesi tekrar işittim:

"Ah! Acıklı bir manzara değil mi, değil mi?" Ama verecek karşılık bulmama fırsat kalmadan, o kişi bileğimi bıraktı, fosfor ışıkları söndü, mezarların kapakları birden çarparak kapandı ve içlerinden çığlıkları yükseldi: "Ah Tanrım! Çok acıklı bir manzara değil mi, değil mi?"


...


(Edgar Allan Poe)

2 yorum:

AsyLum dedi ki...

edgar'ın mezarlık için kullandığı 880 tane ayrı kelime olduğunu biliyor muydunuz? insanı şizofren eder..

sejr dedi ki...

Kırk yaşında esrarengiz bir şekilde ölen Poe'nun yine aynı öykü; "The Premature Burial" adı öyküde diri diri gömülme korkusuna karşı ürkek bir dürüstlükle "katalepsi" hastası olduğunu belirttiğini biliyor muydunuz?