24 Eylül 2008 Çarşamba

Otomatik Portakal


Otomatik Portakal eleştirel bir roman. Ahlaki davranıştan ve erdemden yoksun bir antikahraman olan Alex'in tıbbın şahane(!) buluşuyla "topluma yeniden kazandırılma" serüveni anlatılıyor Otomatik Portakal'da. Şiddet yanlısı kahramanımız, gördüğü tedavi sonucu pasif ve her türlü emre itaat edebilecek hale geliyor sonunda. Toplumun değer yargılarını, iyi ve kötü kavramlarını, hatta sanat anlayışını, sanattaki şiddet ögesini... hepsini eleştiriyor bu roman. Sevgili kahramanımız Alex, "Söyleyin ne yapacağımızı ha?" diyor, en başta içinizde kendisine karşı büyüttüğünüz öfke kitabın sonunda acıma duygusuna dönüşüyor. Çarpıcı bir kitaptı bence. Yazarın söylediği şu sözler, son noktayı koymak için tam da gerekli olan sözler: "Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum."

~Anthony Burgess

Hiç yorum yok: