22 Eylül 2008 Pazartesi

İstanbul Efsaneleri



Tahta kalıcın sihri

İstanbul'un fethine ilişkin efsaneler, hem Türkler hem de Bizanslı Rumlar tarafından ince ince
işlenmiş, gelecek kuşaklara tüm güzellik ve incelikleriyle miras bırakılmıştır. Efsanelere göre,
İstanbul gibi bir şehrin fethi, mucizelerle olabilirdi ancak...
Gerek Osmanlı gerekse Bizans toplumlarından aktörlere yer verilen bir fetih efsanesi çok
ünlüdür. II. Sultan Mehmet'in saldırı üzerine saldırı tazelediği, Türk toplarının cehennemi bir
ateşle surlarını dövdüğü kuşatma günlerinden bir gün, Tanrı bir meleğini Agapios adındaki bir
keşişe gönderir. Melek, getirdiği tahta kılıcı Agapios'a verir ve bunu Bizans imparatoru
Konstantinos Paleologos'a vermesini söyler. Bu kılıç sayesinde Türkler şehri alamayacaklardır.

Keşiş Agapios, kendisine verilen ilahi görevi yerine getirmek üzere hemen Bizans sarayına gider ve imparatorun huzuruna çıkarak;
"Yüce Tanrımız bu kılıcı size gönderdi efendimiz. Bu kılıcı alın ve onunla düşmanınız Türkleri yok edin!"
Konstantinos Paleologos kılıcı alır, ama tahtadan yapılmış olduğunu görünce müthiş öfkelenerek keşişe bağırır:
"Benim elimde şanlı Davud'un her savuruşta dört mızrak boyu uzayan olağanüstü kılıcı var.Bu tahta kılıç ne işime yarar ki!"
Saraydan kovulan ve kalbi kınlan keşiş, o üzüntü ve kızgınlıkla doğruca genç Türk padişahının
huzuruna çıkar, hikâyesini anlatarak tahta kılıcı ona sunar. Genç padişah kutsal armağanı
büyük bir sevinçle kabul eder. Kısa bir süre sonra Bizans düşer, genç Türk padişahı böylece
"Fatih" olur...
efsaneye bak eheh.
İstanbul efsaneleri-focus dergisi'nden alıntıdır.


tamamını okumak isteyen buradan indirebilir: tıkla

1 yorum:

Adsız dedi ki...

yaw çarpıtılır da bu kadar mı uyduruk çarpıtılır arkadaş. Tahta kılıçmış. Söke söke aldık, SÖKE SÖKE!