29 Temmuz 2008 Salı

Seni öylesine düşledim ki...





Seni öylesine düşledim ki yitirdin gerçekliğini.
Bu canlı bedene sahip olmanın ve benim taptığım sesin çıktığı bu ağzı öpmenin daha zamanı değil midir?
Seni öylesine düşledim ki senin gölgeni kucaklaya kucaklaya,
göğsümün üstünde kavuşmaya alışmış olan kollarım belki de senin belini saramayacak.
Beni günler boyu ve yıllar boyu yöneten ve kendine çeken gerçek görüntün karşısında bir gölge gibi kalacağım hiç kuşkusuz.
Ey duygusal dengeler.
Seni öylesine düşledim ki zaman yok artık uyanmama hiç kuşkusuz. Ayakta uyuyorum, yaşamın ve aşkın bütün görünümlerine sunulmuş beden ve sana, benim için bugün tek önemli şey olan sana, senin alnına ve dudaklarına belik de hiç dokunamam, ilk gördüğüm birinin dudaklarına ve alnına dokunduğum kadar.
Seni öylesine düşledim, görüntünle öylesine yürüdüm, konuştum,yattım ki görüntün bile silindi gözlerimin önünden ve yine de yaşamının güneş saati üstünde ağır ağır gezinen ve gezinecek olan gölgeden yüz kat daha gölge ve hayaletler arasında hayalet olmaktan başka bir şey kalmıyor bana yine de.

Robert Desnos ( Fransa, 1900-1945)

Hiç yorum yok: