22 Aralık 2008 Pazartesi

ilginç işler

Türkiye’de meslekler üzerine yapılan araştırmada çok ilginç iş konumları ortaya çıktı.Sperm üreticiliğinden, cenazelerde para karşılığında ağlamaya kadar ilginç ama bir o kadar da zevkli mesleklerin olduğu öğrenildi.

Küçüklükten itibaren, “Ne olacaksın?” sorusunun cevabı doktor, mühendis, sanatçı ve benzeri bilindik işlerdir. Ama hayat, bazılarının tasarladığı gibi olmaz. Bazen yolunuz sperm üreticiliğine, bazen bir asansöre düşer ve siz o asansörün düğmesine basmakla yükümlü olursunuz. Bu ilginç meslekleri TEMPO dergisi araştırdı.

“300 YTL’YE AĞLIYORUZ”

Ali Öztürk, bir gün, bir caminin içine girdiğinde, tabutun başında hüngür hüngür ağlayan bir gençle karşılaştı. Yanına gidip, “Çok mu yakınındı?” diye sordu. Gençten gelen cevap, “Hiç tanımazdım” oldu. Çünkü o, cenazede para karşılığı ağlıyordu. Ali Öztürk, genç adama, “Senin gibi kaç kişi var” diye sordu. “Çok” cevabını alınca, hepsini toplayıp dernek kurdu. Şimdi 300 kişiler. Ekibi bir saat camide, bir saat evde ağlıyor. “Müşterilerimiz ömründe kimseye zırnık koklatmamış, sevilmeyen insanlar. Öldüğü zaman hanımı makyajı bozulmasın diye ağlayamıyor, miras da kalmış, bizi tutuyor” diyor Ali Öztürk. Cenazede ağlayanlar kişi başı 300 YTL para alıyor. Ekibi hayatın güldürmediklerinden oluşuyor. Ayda derneğe 100 - 150 bin YTL para giriyor.

ONUN İŞİ YÜKSEKLERDE

Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun oldu Güneş Ergüden. Ancak bu mesleği yapmak istemedi. Onun gönlü paradan çok, keyifli işlerdeydi. Dört yıldır ortağıyla kurucusu olduğu Yüksek İşler’de çalışıyor. Genelde ışıklandırma montajı, sahnelerde ses ışık sistemleri asımı, cam ve konstrüksiyon temizliği en çok ilgilendiği işler. Ama en yüksek işi, Boğaziçi Köprüsü aydınlatma projesi. Burada denizden yaklaşık 160 metre yüksekte çalıştı. Yükseklikle ilgili bir korkusu yok. Sadece yapıları kimlerin inşa ettiğini bilmediği için tedirginlik yaşıyor. “Bu işi yurtdışında yapsaydım, kazandığımın beş katı para kazanırdım” diyor. Türkiye’de ise orta standartlarda yaşamaya yetiyor.

İTİNAYLA SPERM ÜRETİLİR

“Sperm üreticiliği de ne?” demeyin. 1923 yılından bu yana Türkiye’de uygulanan bir yöntem. Verimli sığır ve at ırkı yetiştirmek için iyi cins boğa ve aygırlardan sperm almada ön hazırlık yapan kişiye de ‘sperm üreticisi’ deniyor.Oktay Saparca, bu işi Türkiye’de yapan kişilerden biri. Bir ineğin kızgınlık döneminde onu boğayla çiftleştirmek sıkıntılı oluyor, ancak enjeksiyonla yapılan bu yöntemle zorluklar aşılıyor. Ayrıca verim kayıtları test edilmiş, sağlıklı boğaların spermleri ineklere uygulanıyor ve daha iyi yavrular doğuyor. Bu işi yapanlar hayvan başına 60-70 YTL kazanıyor.Peki bir kişinin, “Ne iş yapıyorsunuz?” sorusuna, “Sperm üreticisiyim” diye karşılık vermesi ne gibi diyaloglar doğuruyor? Oktay Saparca’ya göre, kulağa garip gelse de bu normal bir iş. Üstelik faydalı. O, işini çok seviyor.

İŞİ ASANSÖRLE İNİP ÇIKMAK

Nişantaşı’nda bulunan City’s Inn Alışveriş Merkezi’nin asansörünü kullandıysanız, onu tanımamanız mümkün değil. “Hoş geldiniz efendim, kaçıncı kata gitmek istersiniz?” diye soran nazik kişi, 36 yaşındaki asansör görevlisi Arman Odabaşı. Daha önce farklı mesleklerde çalışmış. İlkokul mezunu. İş ilanında asansör görevlisi aranıyor bölümünü okuyup buraya başvurmuş. Günde yaklaşık 500 kez düğmeye basıp, katlar arasında asansörüyle dolaşıyor. Onun iş alanı üç metrekarelik bir asansör. Günü nasıl geçerse geçsin, nasıl sorunları olursa olsun; o, buraya gelen insanları güler yüzle karşılamak durumunda. Öyle de yapıyor zaten. Üstelik gülümsemek, ona sorunlarını unutturuyor. Bu işi severek yapıyor, maaşını açıklamıyor, “Emeğimin karşılığını alıyorum” demekle yetiniyor. Asansör konusunda eğitim almış. Kendisinin merkezin vitrini olduğunu düşünüyor. Canan Göknil imzalı kostümünü de, asansörünü de seviyor. Günde sekiz saat çalışıyor. Birçok ünlü görüyor, akşam eve gidince kimleri gördüğünü eşiyle paylaşmaktan keyif alıyor.

KÖPEK GEZDİRMEK USTALIK İSTER

Ferruh Akalın, 20 yıl boyunca kendi köpeklerine baktı. Onlar ölünce, bu sevgiyi başkalarının köpekleriyle gidermeye başladı. Bu işten hem keyif alıyor hem para kazanıyor. Günde bir saatten, sekiz köpek dolaştırıyor. Onları ormana ya da parka götürerek sosyalleşmelerini sağlıyor. Köpeğin psikolojisine uygun olarak davranıyor. Bunun eğitimini alan Akalın, 2002’den bu yana köpek dolaştırıyor. Yanında gördüğümüz köpeklerin isimleri Lucy ve Marcy. Onlar işadamı Mehmet Emin Karamehmet’e ait. Akalın’ın müşterileri arasında pek çok ünlü isim var. Müşterilerini orta sınıfın üzerindeki kişiler olarak tanımlıyor. Her köpeğin ayrı karakteristik özellikleri olduğunu söylüyor. Onların dilinden anlamanın, bu işin püf noktası olduğunu belirtiyor. Bir şirkete bağlı olarak çalışıyor. Bu iş için ödenen para, köpeğin cinsine ve yaşına göre değişiyor. Ortalama rakamlar ayda 500 YTL’den başlıyor. İşini seviyor, köpekleri seven herkese tavsiye ediyor.

Hiç yorum yok: