26 Aralık 2010 Pazar

ellerimi gördüğünde
parmaklarım okşarken bedenini
sen beni hiç sevdin mi?
Acımak... Acıyanın da zavallılaşmasını gerektirir

aslında herkes birer külkedisi

Aslında herkes birer külkedisi... Dışarıya çıktığında, balkabağını araba yapan, tuvaletlerini giyen, baloda prenses olarak gezinen, saat 12'yi vurduğunda evine dönmek zorunda kalan Külkedisi... Çünkü, gerçekte çektikleri eziyeti ve düştükleri kötü durumları kimsenin bilmemesini ancak böyle sağlayabilirler.

Şanslı olanlar, bazen ayakkabılarını düşürür ve birileri o ayakkabının peşinden giderek onlara ulaşır. Gerçekleri görmesine, kendini bulmasına yardımcı olur. Şanssız olanlar ise Külkedisi olarak korkularıyla küllerinin içinde yaşamaya devam ederler.

Bizler ise; Külkedisi olmayı reddedenleriz. Balkabağınıda, prenside, baloyuda kendi gerçekliğimiz haline getirip, saat 12'yi vuracak korkusunu hissetmeden, sabahlara kadar yaşamayı seçenleriz!

'Böyle adama
yaklasmaz hicbir güzellik
Doğduğu günden beri kalbinde bir delik,
Almak icin bütün sızılari içine.'

12 Aralık 2010 Pazar

''Artık benim değil'' diye düşündü gerçek bir özlem duymaksızın.Bir başkasına alıştı ve kuşkusuz unuttu beni. Böylesi çok iyi. Dolaşmaya alışmış kimse, ayrılık vakti geleceğini her zaman bilir.